Dersim Doğa, Yaşam ve Çevre Platformu, 16 Kasım’da Seyit Rıza Meydanı’nda düzenlenecek çevre mitingine çağrıda bulundu.
Dersim Doğa, Yaşam ve Çevre Platformu, 16 Kasım tarihinde Seyit Rıza Meydanı’nda “Talana ve ranta geçit vermeyeceğiz, biz kazanacağız, yaşam kazanacak” sloganıyla çevre ve doğa mitingi düzenleyecek.
Dersim Doğa, Yaşam ve Çevre Platformu, ekolojik yıkıma ve doğa tahribatına karşı 16 Kasım 2025 tarihinde Seyit Rıza Meydanı’nda miting düzenleyecek.
Platform adına açıklamayı Munzur Çevre Derneği Dersim İl Temsilcisi Yusuf Topçu yaptı. Topçu, Dersim’in bin yıllardır doğayla barışık yaşamın, direnişin ve hakikatin coğrafyası olduğunu belirterek, kadim topraklara yönelen saldırıların yalnızca doğayı değil, halkın iradesini, kültürünü ve inancını hedef aldığını vurguladı.
Topçu, “Sermaye politikaları, devlet eliyle yürütülen projeler ve ‘kalkınma’ adı altındaki yağma planlarıyla Dersim, sessiz bir kuşatma altındadır. Dağlarımız madencilikle delik deşik ediliyor, derelerimiz HES’lerle kurutuluyor, ormanlarımız yakılıyor, meralarımız, kutsal mekânlarımız, köylerimiz ‘yatırım alanı’ ilan ediliyor. Bu politikalar, yaşam alanlarımızı yok eden, halkı topraksız ve kimliksiz bırakmayı hedefleyen bir ekolojik yıkım ve asimilasyon projesidir” dedi.
Su kaynaklarının ticarileştirildiğini, kutsal mekânların “mesire alanı” adı altında metalaştırıldığını belirten Topçu, halkın ortak kullanımındaki arazilerin şirketlere peşkeş çekildiğini ve av turizmi maskesiyle hayvanların parası olanlara hedef gösterildiğini söyledi. “Tüm bunların üstü, ‘ekoturizm’ ya da ‘doğa turizmi’ yalanlarıyla örtülüyor — oysa biliyoruz: turizm değil, direniş korur doğayı” ifadelerini kullandı.
Topçu, Dêrsim’in ormanı, suyu, taşı ve toprağının sadece doğa olmadığını; inanç, bellek, kimlik ve halk olduğunu belirterek, “Doğaya saldırı, Dersim halkına saldırıdır! Maden şirketleri, enerji tekelleri, turizm sermayesi ve onları koruyan politikalar karşısında halkın direnişi meşrudur!” diye konuştu.
Platform, tüm kurumlar, köyler, kadınlar, gençler ve inanç önderleriyle birlikte hareket ettiklerini belirterek, “Bu topraklarda artık hiçbir proje halkın rızası olmadan hayata geçemeyecek. Munzur’a, Pülümür’e, Halvori’ye, Gole Çetu’ya dokunan, halkın yaşamına da dokunur. Artık yeter! Sermayenin, devletin ve çıkar gruplarının doğa üzerindeki tahakkümüne boyun eğmeyeceğiz. Bu topraklar ranta değil, yaşama aittir” dedi.
Topçu, 16 Kasım’da Seyit Rıza Meydanı’nda halkla buluşacaklarını ve yaşamı, suyun özgürlüğünü, dağın onurunu ve halkın geleceğini savunmak için yürüyeceklerini söyledi.
HABER MERKEZİ





