Mezar ve Gor(n)

 Cemal Özel

Mezar ve Gor(n)

Kırmançki/Zazaki ‘gorne Sıleman, gorne Hesen….’ denilerek söze başlandığında bu ölmüş bir şahsın mezarına işaret eder…..

***

İndo-aryan inancında tanrı; dört element olan hava, su, toprak ve ateşten dünyayı yarattığına inanılır.
Bu inançlardan Hindular cesedi yakar, kalan külü kimisi su’ya kimisi toprağa serper.
Budistlerde de eskiden Hindulara benzer bir işlem yapıldığını ama sonraları bir kısım Budist cesedi yırtıcı kuşlara yedirerek ölü yolculama
ayinini yapmaktadır.

Eski İraniler de cesed, kimi tarihi aktarımlarda anlatıldığına göre ormanların arasına veya insanların pek uğramadığı yerlere bırakıldığı
rivayet edilmektedir. Bu gelenek Behdin (Zerdüştlük) inancında yeniden düzenlenmiş ve bir ritüel şeklini almıştır.

Behdin dininde toprak kutsal olduğundan dolayı cesed toprağı kirletmesin diye kurulan yüksek kule veya tepelerin başında yapılan
platformların üstüne çıplak bir şekilde konulur ve etinin yırtıcı kuşlarca yenilip kemikten sıyrılması beklenir. Sonra kalan kemikler bir sandığa konularak Ateşkedenin altındaki bölümlere yerleştirilir. Bu gelenek 20.yy. ilk çeyreğinde hijyenik koşullardan dolayı İran’da Şah Rıza tarafından yasaklanmış ve böylece Behdin mensupları ölülerini gömmek zorunda kalmıştır. (Geo Widengren, Die Religionen Irans)
Kısaca anlaşılacağı gibi İndo-aryan inanç geleneğinde ölü gömme kültünün pekte olmadığı görülmektedir.

Yine İrani dinlerden Mani ve Mazdekçiler de ölü gömme inancı pek bilinmesede tahminim gömdükleri yönünde olduğunu bu kısma eklemek isterim…..

***

İbrahimi gelenekten gelen veya etkilenmiş dinlerde ilk insanların Adem ve Havva olduğuna inanılır.
Adem ve Havvanın çocuklarından Kabil kardeşi Habil’i öldürür (bu konuda cinayet şekli ve sebebi hakkında farklı anlatımlar bulunmaktadır) ve bu insanın işlediği ilk cinayettir. Kabil ölü kardeşi Habil’in karşısında cesedi ne yapacağı vede üstüne babasına da ne diyeceğini düşünüp durur.

Ama aklına bir şeyler gelmez.

Biraz sonra bir Karga görür ve yanında yerde yatan başka bir karganın da olduğunu fark eder. Karga gaga ve ayakları ile toprağı eşeleyerek kazmaya başlar ve bir çukur yaparak ölü Kargayı oraya gömer sonra üstünü kazıp çıkarttığı toprak ile örter. Gördüğü bu manzaradan sonra Kabil’de Habil’i Karganın yaptığı gibi gömmeye karar verir. İnanılır ki ilk ölü gömme böylece başlamıştır….

***

Kırmançki/Zazaki ölü gömülen yere mezel ve kimi kişi mezarlarına ‘gorn’, Kırdaski/Kurmanci gor ve mezel, Şıxbızıni gur denmektedir.
Mezel Arapça olan mezar kelimesinin dönüşmüş halidir.
Kırmançki/Zazaki’de r > l ses değişimi belirgin bir linguistik fenomanal durumdur. Bu durumu bir iki örnek ile göstereyim; çıra > çıla, brusık > blusık, mıroçık > mıloçık v.s. gibi ama Kırdaski/Kurmancide ki bu değişim belli ki Kırmançki üzerinden olmuşa benziyor….

Mezar kelimesinin etimolojisine bakıp ilerleyelim.
Mezar; Arapça mazār مزار] #zwr mafˁal iz/m.] ziyaret yeri, ziyaretgâh < Arapça zāra زار ziyaret etti
Ziyaret; Arapça ziyāra(t) زیارة] #zwr fiˁāla(t) msd.] birinin yanına gitme < Arapça; zāra زار ziyaret etti. (Nişanyan sözlük) Bu arada Kırmançki/Zazakide ‘Jar(e)’ olarak bilinen ziyaret yeri ismi Arapçada ki ‘zāra زار ‘kelimesinin dilimize form değiştirip girmiş hali
olduğunu da belirteyim…

Evet mezar kelimesinin anlamında görüldüğü üzere ‘ölü gömme yeri’ ile alakasız bir kelime-tanım olup diğer İrani dillerde aynı şekilde
kullanılmaktadır.

Bakalım eski İraniler mezara ne diyormuş!

Pehlevice gor; ‘oyuk, boşluk, rahim’ anlamlarına gelmektedir.
(MacKenzie, dictionary)
Persçe mezar; گور] gur]مزار,] mezar, قبر] ġabr] olup mezarlık ise گورستان [gurestān] veya Aramiceden türetilen قبرستان] ġabrestān] denmektedir. (Langenscheidt Deutsch Persich wörterbuch) Araplar ölü gömülen yere kabir demektedir. Şimdi birde kabir kelimesinin
etimolojisine bakalım.

Kabir; ~ Arapça ḳabr قبر] #ḳbr faˁl msd.] 1. gömme, 2. çukur, mezar < َب َر ḳabara Arapça gömdü قَ

Not: Karş. Akad kạ bru/kụ būru “kabir”. (Nişanyan sözlük)

Klasik Süryanice olarakta bilinen Aramice Qabro modern Süryanice ise Nuqro; çukur, Qavro; mezar, mezarlık; Maqbara demektir.
Rahatlıkla görüldüğü üzeri Aramice, Süryanice ve Arapçada ölü gömülen yer çukur anlamındaki kelimeden türetilmiştir.
Şimdi birde çukur ve kabir kelimelerinin Germenik dillerde ki karşılığına bakalım, acep ne çıkacak!
Almanca çukur – mezar; grube – grab, İngilizce; grave, Hollandaca; graf, Norveçce; grav, grop, Danimarkaca; grav… Görüldüğü üzre kabir ve çukur kelimeleri hint-avrupa kökenine dayanmaktadır.

Evet, insanların en azından bize yakın Hint-Avrupa dillerini kullananlar, ölü gömülen yeri çukur kelimesinden türettiği rahatlıkla anlaşılmaktadır.

***

Çukur Kırmançki/Zazaki ‘çal-çol’ Kırdaski/Kurmanci; çehl, Şıxbızini dilinde ise yine aynı olarak gur denmektedir. Bizde gur kelimesi mezarlık şeklindeki anlamını bir şekilde zamanla veya dinsel bir evrilme geçirerek yitirmiş ve terminoloji değişimine uğrayarak
çoğunluk ile mezel kelimesine yerini bıraktığı gözükmektedir……

***

Not: Arami ve Süryanice konusunda yardımcı olan sevgili abim Ḫanna
Beṯ-Şawoce’ya sevgi ve saygılarımla.

Benzer Yazılarımız

F X T B in B @