“Dersim’in doğası, kimliği ve hafızası maden projeleriyle yok edilmek isteniyor”

DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, TBMM’de yaptığı konuşmada, Dersim’in doğasından toplumsal yaşamına kadar derinleşen sorunlara dikkat çekti. Kordu, “Yakılıp boşaltılan köylerde yaşam yeniden inşa edilirken, şimdi maden projeleriyle köylerimiz kuşatılarak yeniden boşaltılmak isteniyor” dedi.

Kordu, özellikle Pertek’te yapılmak istenen pomza ocağına karşı köylülerin aylardır Sekasur Doğa ve Çevre Koruma Platformu öncülüğünde çadır nöbeti tuttuğunu hatırlatarak, “Cevizlidere, Geyiksuyu, Ali Boğazı, Pülümür, Bağır Dağı, Hel Dağı… her yer talana açılmak isteniyor. Bu alanlar yalnızca doğa değil, aynı zamanda Reya-Haq Alevi-Kızılbaş inancının kutsal merkezleridir” ifadelerini kullandı.

“Munzur Vadisi ve halkın kimliği tehdit altında”

Munzur Vadisi Milli Parkı’nın, Tarım Komisyonu’nda gündeme gelen yasa değişikliğiyle bir kez daha tehdit altında olduğunu belirten Kordu, doğayı savunmanın barış ve özgürlüğü savunmak anlamına geldiğini vurguladı:

“Munzur’un ormanları, suları, vadileri yaşamın kendisidir. Doğayı, halkı ve geleceği savunmak, barışın ve özgürlüğün en haklı mücadelesidir.”

“Beton bariyerler kaldırılmalı, halk onuruyla yaşamalıdır”

Kordu, kentin girişlerinde yıllardır süren kimlik kontrolleri ve beton bariyerlerin Dersim halkını potansiyel suçlu gibi gösterdiğini belirterek, “Halk onuruyla yaşamalıdır” çağrısında bulundu.

“Gençlerin geleceği kuşatılıyor”

Kentte işsizlik ve baskı politikaları nedeniyle gençlerin göç etmek zorunda kaldığını ifade eden Kordu, sosyal ve kültürel alanların yokluğuna dikkat çekti:

“Gençler ve çocuklar için alanlar yaratılmayarak cemaatçi yapılar, uyuşturucu ve çetevari odaklar eliyle geleceğimiz kuşatılıyor.”

“Gülistan Doku’ya ne oldu?”

Kordu, kaybedilen Gülistan Doku’nun akıbetine ilişkin beş yıldır süren sessizliğe tepki gösterdi:

“Kadınların yaşam hakkı tehlike altındayken, biz kadınlar ‘Gülistan Doku’ya ne oldu?’ diye sormaktan asla vazgeçmeyeceğiz.”

Eğitim, ekonomi ve belediyeler

Konuşmasında Munzur Üniversitesi’nde liyakatsiz atamaları, kütüphanenin adliyeye tahsis edilmesini ve barınma krizini de eleştiren Kordu, anadilde, eşit ve cinsiyetçilikten arındırılmış eğitim hakkının sağlanması gerektiğini vurguladı.

Köylü, üretici ve küçük esnafın desteklenmesini isteyen Kordu, “Yerinde yaşam ve yerinde ekonomi desteklenmeli; çiftçi yalnız bırakılmamalıdır” dedi.

Belediyelere yönelik kayyum uygulamalarına da değinen Kordu, “Dersim merkez ve Ovacık belediyelerine kayyum atanması, halkın iradesine vurulmuş en ağır darbedir. Halkın seçtiği eş başkanlar görevlerine iade edilmelidir” ifadelerini kullandı.

“Dersim halkı mücadeleye devam edecek”

Konuşmasının sonunda Kordu, Dersim’in tarihsel kıyımlarla yüzleşilmeden iyileşemeyeceğini belirterek şunları söyledi:

“Dersim halkı; sesinin duyulması, kimliğinin, dilinin ve inancının tanınması için mücadelesini sürdürecektir. Bu kadim coğrafya, barışın, demokrasinin ve özgür yaşamın inşası tamamlanıncaya kadar dervişane yolculuğunu sürdürecektir.”

HABER MERKEZİ

Benzer Yazılarımız

F X T B in B @